Pilatesin yaratıcısı Joseph Hubertus Pilates tarafından sertifikalandırılan Dünyadaki yaşayan tek kişi Lolita San Miguel tarafından diploma alan ve aynı zamanda ” ikinci jenerasyon pilates eğitmeni ve Lolita San Miguel’in Pilates Master’i ” ünvanlarını da alan Elif Toker, Lolita’s Legacy Pilates eğitim programlarını Türkiye’ye getirdi. Şuan ise “Elif’s Studio Pilates” dünya standartlarında bir pilates okulu haline geldi.
Biz de Elif Toker ile bir araya gelerek kariyerini, pilatese olan ilgisini, Lolita San Miguel ile geçmişini, kendi pilates okulunu, stüdyosunu ve pilatese dair daha birçok konuyu tüm detaylarıyla konuştuk.
Öncelikle Elif Toker kimdir? Bize kendinizden bahsedebilir misiniz?
Elif Toker: 1983 yılında Mersin’de doğdum. Şuanda da oğlum Onat ve eşimle birlikte Mersin’de yaşıyorum. Hem eğitim hem de gelişim hayatımın içerisinde, çeşitli dönemlerde hem şehir dışına hem de yurt dışına çıktım. 4 farklı pilates okulundan, uluslararası geçerlilikte kapsamlı pilates eğitimleri aldım. Sonrasında güzel Mersinime geri döndüm.
Burada bir pilates stüdyom var. Stüdyomda hem eğitmen yetiştiriyorum hem de üyelere yönelik dersler veriyorum. Stüdyomun adı Elif’s Studio Pilates. Eğitmenleri yetiştirdiğim pilates okulumun adı da Lolita’s Legacy.
Pilates okulunuzda verdiğiniz eğitim kaç yıl sürüyor?
Elif Toker: Biz çok kapsamlı bir eğitim sunuyoruz. Lolita’s Legacy kurs merkezimde eğitim vermeye başladığımdan final sınavına kadar olan süreç ortalama 2 yıl kadar sürüyor. Bu eğitimde insan anatomisinden bütün pilates ekipmanlarına yani kısacası a’dan z’ye tam kapsamlı bir eğitimle pilates hocaları yetiştiriyoruz.
Pilates okulunuzun ismi sizin de diplomanızı aldığınız Lolita San Miguel’den geliyor. Bize Lolita San Miguel ve dolaylı olarak Joseph Hubertus Pilates ile olan bağlantınızdan bahseder misiniz?
Elif Toker: Benim diploma aldığım mentorumun adı Lolita San Miguel. Kendisi Miami eyaletinde Palm Beach Gardens’da yaşıyor. Ben bu işi yaptığım için kendisini zaten daha önceden tanıyordum. Çünkü Lolita öyle biri ki eğer pop müzikle ilgilenen bir kişi nasıl Madonna’yı kesinlikle tanıyorsa, Lolita da pilatesin Madonna’sı. Kendisi pilatesi bularak, bizlere tanıtan Joseph Hubertus Pilates’i direkt olarak gören ve tanıyan, ondan diploma alan dünyadaki yaşayan son kişi. Bu yüzden de yaşayan efsane diyebilirim.
Benim Lolita ile tanışmam da 2012 yılında, Joseph Pilates’in doğum yeri olan Almanya Mönchengladbach’da bir konferansa katıldığım sırada gerçekleşti. Bütün dünyadan pilates uzmanı hocaların katıldığı bu konferans için büyük bir heyecanla kaydımı ve hazırlığımı yaparak Almanya’ya gittim. Lolita San Miguel’i de ilk defa yüz yüze orada gördüm. Tabi bu konferans çok büyük çaplı olduğu için aynı anda birden fazla hoca farklı odalarda ders anlatıyordu. Ben ise sürekli Lolita’nın girdiği dersleri takip ederek, o hangi odaya giriyorsa ben de o odaya giriyordum. Bu onun da ilgisini çekmiş olmalı ki, bir ara benim adımı sordu. Elif diye cevap verdim fakat bu sırada onlar için Elif yabancı bir isim olduğu için Lolita’nın aklında kalmaz diye düşünüyordum. Yine de sürekli bir göz teması ve birbirimize gülümseme vardı aramızda.
En son konferansın bittiği ve herkesin artık oradan ayrılacağı vakitte Lolita, Elif diye bana seslendi. Yanına gittim ve beni yemeğe davet etti. Akşam yemekteyken ise masaya oturduğumuz ilk an bana “I want you” dedi. Ben de karşılığında şu cevabı verdim (röportaj sırasında Türkçe olarak bahsetti) : “ Siz Lolita San Miguelsiniz ve bir şey istiyorsanız onu zaten almışsınız demektir ama beni istediğinizi söylerken neyi istiyorsunuz. Bunu tam olarak anlamış değilim.”
Lolita ise bana: “ Ben öldükten sonra bana bırakılan miras ta ölüp gidecek. Joseph Pilates’i direkt görüp, tanıyan ve ondan diploma alan yaşayan son kişi benim. Ben de bana bırakılan bu mirası başka nesillere aktarmalıyım ki bu miras devam edebilsin. Bundan dolayı Dünyanın dört bir yanından yetenekli bulduğum pilates hocalarını master ve mentor programlarına kabul ediyorum seni de bu programda istiyorum. Sonrasında programdaki kişilerden bazılarına da benim adımı taşıması için isim vereceğim. Sen de gelir misin? “ diyerek beni davet etti. Ardından benim de kabul etmemle birlikte Lolita ile serüvenimiz başlamış oldu.
Lolita San Miguel’den nasıl bir eğitim aldınız ve eğitim bitiminde neler oldu?
Elif Toker: Farklı ülkelerden 600 kişinin katıldığı, farklı küçük gruplar halinde eğitim gördüğümüz bir programdaydım. Program 2 yıl sürdü. 2014 yılında programdan mezun oldum. Orada bulunan herkesin programı tamamlayamadığı hatta Lolita’nın bazı kişileri isim hakkını vermeden evine geri gönderdiğine şahit olduğum zamanlar da olduğundan, stresli ama kendime meydan okuduğum bir eğitim programıydı. Çünkü 600 kişiden 60 kişi bu programdan mezun oldu. 60 kişi arasından da sadece 12 kişi Lolita San Miguel’in pilates okulunu temsil etme hakkına sahip oldu. Onlardan biri de benim. Bu programı tamamlayan kişiler ise daha sonrasında 2. Nesil Pilates hocası olarak adlandırılıyor. Ben de bu programa katılan ve tamamlayan, 2.Nesil Master hocası olan tek Türk’üm.
Lolita San Miguel ile tanışmadan önce de farklı okullarda pilates eğitimleri alarak, sonrasında kendi stüdyonuzu açmışsınız. Pilatese olan ilginiz ne zaman başladı?
Elif Toker: Aslında ben Ege Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümü mezunuyum. Fakat geçmişimde hep spor vardı. Çocukluğumdan beri hem okul takımlarında oynayarak hem de annemin ben daha 4 yaşındayken beni hobi amaçlı götürdüğü spor merkezlerinde bulunarak, hayatım boyunca sporla iç içeydim. Zaten benim annemde profesyonel basketbolcu ve kendi oynadığı dönemde basketbol takımının da kaptanıymış. Bu yüzden annemden de sporun her zaman yaşantımızda olması gerektiği, onun bir hobi olduğu, profesyonel yaşantımızda ve derslerimizde sporun varlığının çok önemli olduğu şeklinde geri bildirimler aldım.
Bu arada annem de ayağındaki sakatlanma sonucu çok ciddi rahatsızlıklar ve ameliyatlar geçirdi. Ben de psikolojinin bir getirisi mi bilmiyorum ama ona da faydası dokunabileceğinden dolayı pilatese bir ilgim başladı. Çünkü o dönem bir arkadaşım da bana pilates diye bir şeyin olduğunu, bunu yapan insanların sağlığına kavuştuğundan bahsetmişti. Bunun da yansıması olarak anneme sanırım bir hediye vermek istedim.
Sonrasında pilates nedir, hem kendim hem çevrem için bunu nasıl öğrenebilirim, ben bunu daha fazla nasıl faydalı hale getirebilirim şeklinde araştırmalarıma ardından eğitimlere, konferanslara katılmaya başladım. Öğrendiklerimi de annemin üzerinde uygulamaya başlayarak aslında bu alana tam anlamıyla girmiş oldum. Şuanda da zaten bir stüdyom var ve orada hem eğitmen yetiştiriyorum hem de üyelere yönelik dersler veriyorum.
Elif’s Studio Pilates ne zaman kuruldu ve kendi stüdyonuzu açmaya nasıl karar verdiniz?
Elif Toker: Stüdyomu 2009 yılında Mersin’de açtım. Az öncede bahsettiğim gibi annem ciddi rahatsızlıklar geçirdi. Hatta bir dönem bir ayağı yere basamıyordu çünkü aşil tendonundan uzun süren bir ameliyat oldu. Bu ameliyat oradaki rahatsızlığı nüksettiği için 3-4 kere tekrarlandı. Annemin aynı zamanda bel fıtığı da olduğundan, bu egzersiz uygulamalarını ilk annemin üzerinde denediğimde sadece ayaklarında değil bütün bedeninde egzersizlerin faydalarını hissetti. Yani pilates her yönüyle anneme çok iyi geldi.
Ben de hali hazırda kendi bedenimde de pratik ediyordum egzersizleri. Daha sonrasında da eve aldığım aletler üzerinde de denemeler yaptım. Bu deneyimlerimin sonucunda da artık bunu stüdyo ortamına taşıyarak, daha fazla insana faydalı olmaya karar verdim. Stüdyo serüvenim de böylece başlamış oldu.
Peki Elif hocanın en sevdiği ve en faydalı olduğunu düşündüğü pilates ekipmanı ve pilates hareketi nedir?
Elif Toker: Joseph Hubertus Pilates tarafından, pilates üzerine tasarlanmış birçok ekipman var. Öncelikle sorunu yanıtlamadan önce şuna açıklık getirmek istiyorum. Genellikle şöyle anılıyor “Reformer pilates mi yapıyorsunuz yoksa mat pilates mi?” Fakat burada önemli nokta, ekipmanlar arasında sadece reformer yok. Reformer o ekipmanlardan sadece bir tanesi. Çünkü Reformer, Cadillac, Tower, Pilates Chair, Ladder Barrel, Pilates Arc ve daha sayabileceğim bir sürü ekipman var kullandığımız.
En sevdiğim sorusuna gelecek olursam da, o an hangi ekipman ile hangi hareketi yapıyorsam o benim en sevdiğim oluyor. Çünkü hangisini yapıp en sevdiğim bu ekipman ve bu hareket dersem, diğer gün başka bir hareketi yaparken ona haksızlık etmiş gibi oluyorum. O yüzden hiçbir ekipmanı ve hareketi ayıramıyorum. Hepsi benim biriciğim yani. (Gülüyor)
Stüdyonuzu ilk açtığınız zaman Mersin’de tektiniz. Bu sporu ve pilates kavramını insanların hayatlarına entegre etmeyi nasıl başardınız?
Elif Toker: İlk açtığım zamanda stüdyomun kapısında tabi ki Elif’s Studio Pilates tabelası vardı. İnsanlar içeriye girdiklerinde siz burada ne satıyorsunuz veya pilates nedir, bir pasta mıdır? Şeklinde sorular soruyorlardı. Bu tarzda birçok soruyla karşı karşıya kaldım ilk dönemlerde. Ve o zamanlar pilates şudur, şöyle yapılır, sizin için şöyle faydalıdır tarzı konuları anlatmak durumunda kalıyordum. Sonra pilatesin artmasıyla ve zamanla stüdyoların da fazlalaşması ile insanlar daha çok bilinçlendi. Ama tabi ki Mersin’e pilatesi tanıtmış olmanın, burada ve tüm dünyada pilatesin sadece nicelik değil, nitelik olarak ta çoğalmasına dolaylı ya da direkt katkıda bulunmanın haklı gururu üzerimde var.
Üyelerinizin “ Bu tam Elif hoca hareketi” dediği bir şey var mı?
Elif Toker: Evet, genellikle stüdyoda asılı olan resimlerim var benim. Hocam Lolita’nın ricasıyla çekilmiştim. Kendisi Dünya üzerindeki benim gibi 2. Nesil Pilates Master hocalarının stüdyolarına göndermek üzere böyle bir çekim istedi benden. O resimlerde de bazı hareketler var. Mesela Teaser hareketi, Cadillac üzerinde yapılan bir ekstansiyon hareketi olan Hanging From the Fuzzies hareketi, Jack Knife hareketi gibi. Bunlar resimlenen hareketler o yüzden onları ne zaman görseler “ Evet bu Elif hoca hareketi” diyorlar.
Üyelerinize nasıl bir program oluşturuyorsunuz?
Elif Toker: Üyelerimizin ihtiyaçlarını da dinleyerek, onların beklentilerini duyarak, aktif yaşantılarının içinde gerçekten gelebilecekleri sıklığa göre bir program oluşturuyoruz. O yüzden haftada 2 seansla başlamak ilk başlangıç aşamasında benim tavsiye edeceğim zaman oluyor. Stüdyomuzda aynı zamanda hem çocuklara hem de yetişkinlere yönelik Antigravity Yoga derslerimiz de var. Yani her yaş grubunu kapsayan, yaş sınırı olmadan herkesin güvenerek gelebileceği bir alan sunuyoruz.
Pilates stüdyolarının sayısı giderek artıyor. Bu noktada Elif Studio’s Pilatesi neler farklı kılıyor?
Elif Toker: Dünyadaki 12 ikinci nesil pilates master eğitmeninden biri olduğum için uluslararası nitelikte bir hocayım. Stüdyom aslında bir pilates okulu ve içerisinde bulunan tüm pilates hocalarımızla omuz omuzayız. Her fırsatta bana danışabilecekleri bir ortam var ve birbirimize her zaman destek olarak ilerlediğimiz bir süreç içindeyiz. Onun dışında ekipman olarak dünya lideri iki ayrı firmayı tercih ettim. Ne yaptığımız ve neyle çalıştığınız önemli. Pilates yaparken sürüşe çıktığınızı varsayarsanız, bir Bentley ya da Rolls- Royce ile mi yoksa x marka bir araç ile mi yolda daha güvenli ve hedefe daha yakın olursunuz? Bu da başka bir nokta.
Ayrıca tam zamanlı bir temizlik personelimiz bulunmakta. Stüdyolarımız sıklıkla, ekipmanlarımız her dersten sonra dezenfekte edilmekte. Ek olarak, pilates derslerimiz dışında stüdyomuzda farklı ders seçenekleri de sunuyoruz. Burada bedenlere iyi gelecek, ruhu ve kalbi besleyecek her türlü çalışmanın yapıldığını söyleyebilirim.
Pilatese başlamayı düşünenler için tavsiyeleriniz var mı?
Elif Toker: Pilates gerçekten 7’den 70’e herkesin yapabileceği bir spor. Daha önce herhangi bir egzersiz tecrübesi olmayan, herhangi bir ağrısı veya postürel rahatsızlığı olan kişilerin de güvenle yapabileceği bir spor. Aynı zamanda kilolu veya zayıf ta fark etmeksizin herkesin yapabileceği bir spor. Pilatesin kapısı herkese açık olduğundan da herkesin yapmasını tavsiye edeceğim bir spor. Çünkü her şeyden önce sağlık sorunlarını düzelten ve insanlara fayda sağlayan bir spor.
Son olarak siz sürekli üreten, emek veren, başarılı ve girişimci bir kadınsınız. Peki bu yolda sizin gibi üreten, emek veren kadınlarımıza iletmek istediğiniz bir mesaj var mı?
Elif Toker: Evet, tabi ki var. Eğer yaptığı işe gerçekten inanıyorsa kişi ve onun üzerine eğilebilecek, onu ilerletebilecek tutkusu da varsa o zaman gerçekten başarıya ulaşacaktır. Başarının anahtarı çokça çalışarak pratik etmek, istikrarlı, azimli ve aynı zamanda tutkulu olmaktan geçiyor bana göre. Üreten, emek veren tüm kadınlarımıza kolay gelsin.